Beslenme kalitesi iklim dostu tarımın merkezinde yer almalıdır

Sahra Altı Afrika'daki çiftçilerin, iklim değişikliğine karşı dayanıklı ve nüfus için yeterli temel mikro besinleri sağlayan mahsullere yönelmeleri gerektiğini belirten büyük bir araştırma çalışması sonuçlarına göre, mısır üretiminden uzaklaşmanın önemli olduğu vurgulanmaktadır.

Leeds Üniversitesi'nden Dr. Stewart Jennings liderliğindeki araştırma, meyve, sebze, manyok, darı ve sorgum gibi mahsullere odaklanmanın, beslenme güvenliğini artırarak sağlık için gerekli mikro besinleri temin etme konusunda kilit bir rol oynayabileceğini ortaya koymaktadır.

Ayrıca, araştırma üretilen gıda miktarının artırılması gerektiğini ve verimin yükseltilmemesi durumunda daha fazla tarım alanına ihtiyaç duyulacağını belirtmektedir. Sahra Altı Afrika, yaklaşık 1,2 milyar insanı barındırırken, 2050 yılına kadar nüfusun 740 milyon kişi daha artması beklenmektedir.

Araştırmacılar, iklim değişikliğine uyum sağlanmadığı sürece nüfusun "gıda ve beslenme güvensizliği" riskiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunmaktadır. Beslenme politikalarının, mahsullerin besleyici olması ve nüfus için yeterli enerji sağlaması gerektiğini vurgulamaktadır.

Aberdeen Üniversitesi Rowett Enstitüsü'nden Profesör Jennie Macdiarmid, "Çalışma, uzun vadeli istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için beslenmeyi tarım politikasının merkezine yerleştirmenin gerekliliğini vurguladı. Nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilecek gıda üretmek önemlidir" şeklinde konuştu.

Sahra Altı Afrika'da iklim açısından akıllı beslenme güvenliği için paydaş odaklı dönüştürücü adaptasyona ihtiyaç duyulan çalışma, Nature Food bilimsel dergisinde yayınlandı. Dört ülkede (Malavi, Güney Afrika, Tanzanya ve Zambiya) yapılan araştırma, gıda ve tarım sektörlerindeki politika yapıcılarının ve diğer paydaşların görüşlerini içeriyor.

Gıda, tarım ve beslenme politikalarının genellikle farklı hükümet departmanları arasında silolarda durduğunu belirten Leeds Üniversitesi Toprak ve Çevre Okulu Araştırma Görevlisi Dr. Stewart Jennings, "Bu çalışma, gıda sistemini değiştirmenin çevresel etkileri ile nüfus düzeyinde beslenme güvenliği için gereken değişiklikler hakkındaki bilgileri birleştiren bütünsel kanıtlar sunuyor. Sahra Altı Afrika'da iklim değişikliğine uyum sağlamak ve beslenme güvenliğini artırmak için harekete geçilebileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Her ülkedeki paydaşların belirsiz geleceğe yönelik temel sorunları belirlediği iFEED, tarım ve gıda sektörlerinde çalışan karar vericilerin dikkate alması gereken temel politika konularını belirlemeye yardımcı oluyor.

Bilim insanları, tarımda beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için temel bir değişime ihtiyaç olduğunu ve "dönüştürücü bir yaklaşıma" geçilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bu kapsamda, soya fasulyesi üretimini çeşitlendirmek gibi stratejilerin, iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı bir tarım sistemi oluşturmada etkili olabileceği üzerinde durulmaktadır.

Sahra Altı Afrika'da hayvansal ürünlerin üretim ve tüketiminin artırılmasının, beslenmenin besin kalitesini artırabileceği ancak sürdürülebilirlik açısından dikkatli bir dengeleme gerektiği vurgulanmaktadır. Leeds Üniversitesi, Aberdeen Üniversitesi, Met Office, Chatham House ve FANPRAN'dan araştırmacıların katıldığı iFEED, iklim değişikliğine dayanıklı gıda sistemi politikalarının oluşturulmasına ve beslenme güvensizliğini azaltmaya yardımcı olmayı hedeflemektedir.