Altın Parçacıklarla Görme Umudu: Yeni Teknoloji Görme Kaybına Umut Olabilir
Retina hastalıklarında devrim yaratacak buluş, gözlükle desteklenen altın nanoparçacıklarla geliyor
Görme yetisini kaybeden milyonlar için umut ışığı doğdu. Brown Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen ve ACS Nano dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, altın nanopartiküller sayesinde retina bozukluklarına bağlı görme kayıpları bir gün tamamen geri kazanılabilir.
Sadece bir saç telinin binde biri kalınlığındaki bu mikroskobik altın parçacıkları, retina dejenerasyonu gibi hastalıklardan muzdarip bireylerin tekrar görmesini sağlamak üzere geliştiriliyor. Araştırmanın başyazarı Dr. Jiarui Nie, “Bu yöntem, karmaşık ameliyatlara veya genetik mühendisliğe gerek kalmadan görme fonksiyonunu yeniden kazandırabilecek potansiyele sahip” dedi.
Altın ve lazer ile birlikte
Çalışma, bir çift özel gözlük ile kombine edilebilecek bir sistem öneriyor. Bu sistemde, gözlük içine yerleştirilecek kızılötesi lazer teknolojisi, retinaya daha önce enjekte edilen altın nanoparçacıkları hedef alıyor. Bu lazer ışığı, hasar görmüş fotoreseptör hücreleri atlayarak, doğrudan retina içindeki bipolar ve ganglion hücreleri uyarıyor.
Görme işleminin temeli olan fotoreseptörler, ışığı elektriksel sinyallere dönüştürürken; bipolar ve ganglion hücreleri bu sinyalleri beyine ileten anahtar görevi görür. Makula dejenerasyonu gibi hastalıklar fotoreseptörleri etkilerken bu ikinci grup hücre çoğunlukla sağlam kalır. Bu yeni teknoloji, tam da bu hücreleri hedef alarak kaybolan görme işlevini bypass ediyor.
Deneysel sonuçlar etkileyici
Araştırmacılar, geliştirdikleri yöntemi retina bozukluğu olan fareler üzerinde test etti. Nanoparçacıklar farelerin gözlerine enjekte edildikten sonra, özel lazer ışınlarıyla desenler yansıtıldı. Göz hücrelerinin bu desenlere tepki verdiği ve görsel kortekste sinyal aktivasyonunun başladığı gözlemlendi. Bu, görsel sistemin çalışmaya başladığı anlamına geliyor.
Ayrıca hem nanoparçacıkların hem de lazer ışınlarının, iltihaplanma ya da toksisiteye yol açmadığı tespit edildi. Bu bulgu, yöntemin güvenli bir biçimde uygulanabileceğine işaret ediyor.
Cerrahiye gerek kalmıyor
Brown Üniversitesi’nde Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi ve çalışmanın kıdemli yazarı Prof. Dr. Jonghwan Lee, “Bu yaklaşım, geleneksel cerrahi implantlara göre çok daha az invaziv. Sadece bir göz içi enjeksiyonla uygulanabilir, bu da onu klinik pratikte daha erişilebilir kılar” açıklamasında bulundu.
Nie, geleneksel retinal implantların yalnızca 60 piksellik bir çözünürlüğe ulaşabildiğini, ancak altın nanoparçacıkların tüm retinayı kapsayabileceği için daha geniş bir görüş alanı sunduğunu vurguladı. Ayrıca, bu teknoloji yakın kızılötesi ışığa duyarlı olduğu için hastaların mevcut kalıntı görme yetisiyle çakışmıyor.
İnsan üzerinde denemeler yakında mı?
Şu anda hayvan deneyleri aşamasında olan bu teknoloji, ilerleyen yıllarda insan klinik deneylerine de taşınabilir. Araştırma ekibi, nanoparçacıkların retinada aylarca kalabildiğini ve görme sistemini başarıyla uyarabildiğini kanıtladıklarını belirtiyor. Nie, “Bu sonuçlar oldukça cesaret verici. Bir gün bu sistem sayesinde milyonlarca insan tekrar görebilir” dedi.
Uluslararası işbirliği
Bu çığır açıcı araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri, Çin Burs Konseyi, Suudi Arabistan Kültür Misyonu ve Güney Kore’nin Simyacı Projesi tarafından desteklendi. Projede ayrıca Brown Üniversitesi ve Pusan Ulusal Üniversitesi’nden bilim insanları yer aldı.
Kaynaklar:
. Brown University Engineering and Brain Science Institute
. ACS Nano, 20 Mart 2025
. U.S. National Institutes of Health – National Eye Institute
. Jiarui Nie, Jonghwan Lee, Kyungsik Eom, Tao Lui ve araştırma ekibi.