Peru'da Guillain-Barré sendromu salgını
GBS olarak kısaltılan Guillain-Barré Sendromu kas zayıflığı, yüz, kol, bacak ve vücudun diğer pek çok bölgesinde karıncalanma, uyuşma, refleks ve his kayıplarına neden olan, tedavi edilebilir nörolojik bir hastalıktır. Sinir sistemini etkileyen ve nadir rastlanan bu hastalığa yakalanan kişiler tamamen iyileşebileceği gibi, hastalık uzun süreli sinir hasarlarına, felce ve ölüme de yol açabilir. İstenmeyen otoimmünite örnekleri arasında yer alan GBS, her yaşta görülebilir ve toplumda görülme sıklığı 100 binde 1 ile 2 aralığındadır. Erkeklerde kadınlara oranla 1.5 kat daha fazla rastlanır. Genellikle hastalığın başlangıç döneminden 1 ile 4 hafta önce hastalarda doğum, cerrahi girişim, aşılama, üst solunum yolu enfeksiyonu, ishal ve gastroenterit benzeri bir hastalığın öyküsü bulunur. Bağışıklık sistemi bozukluğuna bağlı, akut başlangıçlı olan GBS bir tür gevşek felç hastalığıdır. Guillain-Barré Sendromu'nda vücudun bağışıklık sistemi, kendi sinir sistemi hücrelerine saldırır. Sinirlerin etrafını kaplayan bir tür kılıf olan miyelin dokusu tahrip olur. Bunun sonucunda sinir iletiminde sorun ortaya çıkar ve kişinin vücudunu kontrol etmesini zorlaştıran nörolojik semptomlar baş gösterir. İlerleyici bir hastalık olması sebebiyle erken tanı ve tedavi son derece önemlidir.
Peru’da, son zamanlarda, Guillain-Barré Sendromu (GBS) vakalarında olağandışı bir artış yaşandığı bildirildi. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin sinirleri yanlışlıkla saldırmasına neden olur. Bu da kas gücünün azalmasına, reflekslerin kaybolmasına, duyu bozukluklarına ve omurilik sıvısında protein seviyesinin yükselmesine yol açar. GBS genellikle başka bir enfeksiyon hastalığından sonra ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar arasında soğuk algınlığı, grip, zatürre, mide rahatsızlığı veya gıda zehirlenmesi sayılabilir.

Bu yılın başından itibaren, Peru’nun 24 bölgesinin 20’sinde toplam 231 kişi GBS şüphesiyle hastaneye başvurdu. Bunlardan 100’ü GBS olduğu kesin olarak tespit edildi ve dört kişi hayatını kaybetti. Bu sayılar, normalde beklenenden çok daha fazladır. Örneğin, 2019 yılında Peru’da GBS salgını olmadığı bir ayda ortalama 20 vaka görülüyordu. Bu yılın Haziran ve Temmuz aylarında ise sadece altı haftada 130 vaka bildirildi. En çok vaka görülen bölgeler Lima, La Libertad, Piura, Lambayeque, Cajamarca, Junín ve Cusco oldu. Hastaların çoğu 30 yaşından büyük yetişkinlerdi ve yarısından fazlası erkekti.
Hastaların çoğu, GBS’ye yakalanmadan önce ateş, öksürük veya ishal gibi belirtiler yaşadıklarını söyledi. Bazılarında felç yukarı doğru ilerledi ve solunum güçlüğüne neden oldu. Bazılarında ise başka sorunlar ortaya çıktı, örneğin göz hareketlerinde bozulma, yüz felci veya idrar tutamama.
Hastalığın nedeni henüz bilinmiyor, ancak bazı hastalarda GBS’ye yol açabilecek bir bakteri olan Campylobacter jejuni bulundu. Bu bakteri genellikle çiğ veya az pişmiş tavuk eti veya süt ürünleri yiyen kişilerde mide rahatsızlığına neden olur. Bazı hastalardan alınan numunelerde bu bakterinin bir türü olan Campylobacter jejuni sekans tipi (ST)2993 tespit edildi.

Peru hükümeti, bu durumun ciddiyetini fark etti ve Temmuz ayının başlarında ulusal bir sağlık acil durumu ilan etti. Halk sağlığı yetkilileri, hastaların tedavi edilmesi ve hastalığın izlenmesi için çalışmalarını sürdürüyorlar. Hastaların çoğu yoğun bakım ünitelerinde destekleyici tedavi görüyorlar. Mevcut tedavilerin çoğu semptomları yönetmeye, iyileşme sürecini hızlandırmaya ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ülkelerin GBS gibi nörolojik hastalıklara dikkat etmelerini ve bunları sürekli olarak takip etmelerini istiyor. Böylece herhangi bir değişiklik olursa hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edebilirler. Ayrıca, ülkelerin bu hastalıklar için iyi bir hasta yönetimi protokolü uygulamalarını ve potansiyel halk sağlığı endişelerini gidermek için uygun önlemlerin alınmasını sağlamalarını tavsiye ediyor.










