Zeytinyağında rekolte bilmecesi
Tarımın en kritik kavramlarından biri olan rekolte, yalnızca hasat miktarını değil, aynı zamanda sektörün yönünü de belirliyor.
Üretim planlamasından dış ticaret stratejilerine kadar uzanan bu süreçte, doğru rekolte tespitleri hem üretici hem ihracatçı hem de ürünün ticaretini yapan tacirler için hayati öneme sahip.
Buğdaydan fındığa, zeytinden üzüme, incirden narenciyeye, pamuktan mısıra binlerce tarım ürününde rekolte hayati öneme sahip.
Tarım politikalarının doğru yönlendirilebilmesi için rekolte çalışmalarının isabetli olması da çok kritik.
Türkiye’de rekolte çalışmaları 1929 yılında buğdayla başlamıştı.
Bu çalışmalar, o dönemde İstatistik Umum Müdürlüğü (bugünkü TÜİK’in öncülü) tarafından yürütülmüştü.
Amaç, tarımsal üretimi daha bilimsel biçimde izlemek ve ekonomik planlamalara veri sağlamaktı.
Sonraki yıllarda ticaret borsalarının yaptığı pek çok rekolte çalışması günümüzde Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren konseylere bırakılmış durumda.
İzmir Ticaret Borsası günümüzde sadece Ege Bölgesi Pamuk Rekoltesi çalışmasında koordinasyonu sürdürüyor.
Konseylerin rekolte çalışmalarına borsalar, ihracatçı birlikleri, ziraat odaları, araştırma enstitüleri ve diğer kurumlar katılım göstersede nihai olarak rekolteleri kamuoyu ile Tarım ve Orman Bakanlığı ya da konseyler paylaşıyor.
Rekoltesi merakla takip edilen ürünlerimizden birisi de sofralık zeytin ve zeytinyağı. Her sene Nisan ayında çiçeklenme ve meyve tutumundan itibaren zeytin rekoltesiyle ilgili öngörüler şekillenmeye başlar. Eylül ve Ekim aylarında zeytin ve zeytinyağı rekoltesi beklentileri zirve yapar.
Türkiye, zeytincilikte son 25 yılda büyük bir gelişim gösterdi. 90 milyon olan zeytin ağacı varlığımız 205 milyona yükseldi. Zeytincilik sektöründe rekolte çalışmalarını yaklaşık 15 yıldır Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi gerçekleştiriyor.
Sofralık zeytin ve zeytinyağı rekoltemiz zeytin ağacı sayımızdaki artışla uyumlu bir şekilde son yıllarda artış gösterdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öngörüsüne göre Türkiye, 2023 yılında 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesine ulaşacaktı. Henüz bu seviyeleri görmesekte 2024/25 sezonunda 750 bin ton sofralık zeytin rekoltesiyle dünya birincisi, 475 bin ton zeytinyağı rekoltesiyle dünya ikincisi konumuna yükseldik.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, 2025-25 sezonu zeytin ve zeytinyağı rekoltesi raporunu henüz kamuoyu ile paylaşmasa da Konsey Başkanı Dr. Mustafa Tan, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamayla; sofralık zeytinde 740 bin ton, zeytinyağında 310 bin ton rekoltemiz olduğunu kamuoyuna duyurdu.
UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan’ın rekolte açıklaması sonrasında sektör temsilcilerinden ard arda rekoltenin yüksek açıklandığıyla ilgili açıklamalar gelmeye başladı.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Başkanı Emre Uygun, “Sahada dolaşan çalışanlarımız, verilerimiz ve periyodisite ile iklim koşullarını dikkate aldığımızda geçen yıldan bu yıla ciddi bir kayıp bekliyorduk. Tahminimiz 200-210 bin tondu. En iyimser yaklaşımımız 250 bin tondaydı. Bakanlığın açıkladığı rakamla sahada gördüklerimiz arasında yüzde 50 sapma var” derken,
Gazeeci meslektaşımız Nihat Delibaşı’na konuşan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri Birliği Başkanı Fikret Akova, yaptıkları tahmine göre 2024-2025 sezonunda 200-250 bin ton aralığında bir üretimin gerçekleşeceği öngörüsünde bulundu.
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat’ta açıklanan zeytin ve zeytinyağı rekoltesini yüksek bulan isimlerden birisi.
Borsa Başkanlığı yanında geniş arazilerde zeytin üretimi yapan Alhat, “Türkiye genelinde konuşursak, ağaçlarımız geçen yıl çok yüksek verim verdiği için epey yoruldu üstüne bu yılda kuraklık ve soğuk vurdu. Verim Az, Kalite Yüksek. Rekoltenin 170–180 bin ton civarında olacağını tahmin ediyoruz. Sofralıkta kalibreler iri, yağlar ise aromatik ve kaliteli çıkacağını umuyoruz. Dünya fiyatı olarak İspanya fiyatları gösterilir. Aslında İtalya, Yunanistan gibi ülkeler kendi dinamikleriyle bağımsız fiyat oluşturur. Türkiye’de fiyatlar eskiden İspanya’ya bağlı hararet ediyordu ama geçen yıl İspanya’da fiyatlar çok düşerken Türkiye biraz ayrışmayı başardı. Türkiye, kimseye fazla takılmadan üreticinin maliyetine tüketicinin alım gücüne göre doğru fiyatı bulabilir. Bu yıl üreticinin de tüketicinin de mutlu olacağı bir fiyat oluşacağını umuyorum” diyerek sezona girerken beklentilerini özetliyor.
Türkiye’de 41 ilde 500 bin üretici zeytincilik sektöründen geçimini sağlıyor. Tüm üreticilerimize ve sektör paydaşlarına bereketli, emeklerinin karşılığını aldıkları bir sezon diliyor, sizlere zeytin ağacı gibi uzun, zeytinyağı gibi sağlıklı, zeytin taneleri gibi bereketli bir yaşam diliyorum.
Murat DEMİRCAN
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı










