Sigara içmenin kanserle bağlantısını açıklayan DNA mutasyonları
Sigara ve kanser arasındaki ilişki, uzun yıllardır bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Sigara içmek, vücuttaki hücrelerin DNA’sında hasara neden olarak, kanserli hücrelerin oluşmasına ve yayılmasına zemin hazırlar. Sigara içenler, içmeyenlere göre çok daha yüksek oranda akciğer, gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas, böbrek, mesane, ağız, boğaz, yutak, burun, sinüs, rahim ağzı, kan ve cilt kanserine yakalanma riski taşırlar. Sigara içmenin kansere neden olan etkisi, sigara içilen süre, miktar ve derinlik gibi faktörlere bağlıdır. Sigara içmeyi bırakmak, kanserden korunmanın en etkili yollarından biridir.
Sigara dumanı, 70’den fazla kanserojen madde içerir. Bu maddeler, akciğerlerden kana karışarak vücudun diğer organlarına da ulaşır. Bu maddeler, DNA’da mutasyona neden olarak, hücrelerin normal işlevlerini bozar. Özellikle tümör baskılayıcı genlerde meydana gelen mutasyonlar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmesine ve kanserli hücrelerin oluşmasına yol açar. Sigara içenlerde, akciğer kanserinin en sık görülen tipi olan skuamöz hücreli karsinomun yanı sıra, adenokarsinom ve küçük hücreli karsinom gibi diğer tipler de görülebilir. Sigara içenlerde, akciğer kanserinin tedavi başarısı da daha düşüktür.
Sigara içmek, sadece akciğer kanserine değil, diğer organlarda da kansere neden olabilir. Sigara dumanı, ağız, boğaz, yutak, burun, sinüs, gırtlak ve yemek borusu gibi solunum yollarının mukozasına da zarar verir. Bu bölgelerde, sigara içenlerde, içmeyenlere göre 5 ila 25 kat daha fazla kanser görülür. Sigara içen kadınlarda, rahim ağzı kanseri riski de artar. Sigara içenlerde, mide, pankreas, böbrek, mesane, kan ve cilt kanserleri de daha sık görülür. Sigara içmek, aynı zamanda kanser tedavisinin etkinliğini de azaltır. Sigara içen hastalarda, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedavilerin yan etkileri daha fazla olur. Sigara içen hastalarda, iyileşme süreci de daha uzun ve zor olur.
Sigara içmeyi bırakmak, kanserden korunmanın en önemli adımlarından biridir. Sigara içmeyi bırakanlarda, kanser riski zamanla azalır. Sigara içmeyi bırakanlarda, akciğer kanseri riski 10 yıl sonra yarı yarıya düşer. Sigara içmeyi bırakanlarda, diğer kanser türlerinin riski de azalır. Sigara içmeyi bırakmak, aynı zamanda kanser tedavisinin başarısını da artırır. Sigara içmeyi bırakan hastalarda, tedaviye daha iyi yanıt verirler ve yaşam kaliteleri daha yüksek olur.
